Bilkent Üniversitesi Fen Fakültesi,
bölümlerinden oluşmaktadır.
Fizik, bilinmeyeni araştıran ve keşfeden bir bilimdir. Madde ve enerjinin yapı ve etkileşimini inceleyerek evrenin işleyişini aydınlatır. Uygulamaya dönük yüzüyle fizik, teknolojik ilerlemenin ardındaki itici güçtür.
Fizik Bölümü, temel fiziğe ve bu bilimin teknolojik uygulamalarına yönelik özgün çalışmalar gerçekleştirebilecek bilim insanları yetiştirir. Bölümün İleri Araştırmalar Laboratuvarı, üstün teknik donanımı ve modern aygıtlarıyla yeni teknolojilerin keşfedildiği dünyaca ünlü merkezlerdendir.
Bölümde yürütülen araştırmalar çoğunlukla yoğun madde fiziği alanındadır. Bilim dünyasının gündeminde önemli bir yere sahip olan fotonik, optoelektronik ve nanobilim de araştırmalar kapsamındadır. Düşük boyutlu nanokristaller ve fotonik malzemelerin tasarımı ile yapısal ve optoelektronik özellikleri, deneysel çalışmaların çerçevesini oluşturur. Kuramsal çalışmalar ise malzemenin elektronik yapıları, yarı iletkenlerin ve nanoboyutlu aygıtların modellenmesi, spin elektroniği, kuantum optik, yüksek sıcaklık süper iletkenliği ve kuvvetli etkileşen elektron sistemleri çerçevesindedir. Öğrenciler, ilk yıllarından itibaren öğretim üyelerinin bilimsel araştırmalarına katılarak lisansüstü çalışmalarını sürdürecekleri konularla tanışırlar. Kuantum mekaniği, deneysel fizik ve optik laboratuvarında gerçekleştirdikleri deneylerle bilim dünyasına erkenden adım atarlar.
Mezunların yüksek lisans ve doktora yaptığı üniversitelere Boston, Brown, Cambridge, Carnegie Mellon, Cornell, ETH Zürih, Georgia Tech, Harvard, McGill, MIT, Minnesota, Northwestern, Purdue, Stanford, Stuttgart,Toronto,Twente, Virginia Tech ve Yale örnek gösterilebilir. CERN, National Renewable Energy Laboratory ve Oak Ridge National Laboratory gibi ünlü araştırma kuruluşlarında görev yapmış mezunların yanı sıra aralarında Aselsan, Havelsan ve Roketsan’ın da yer aldığı köklü Türk şirketlerde uygulamalı fizik çalışmaları gerçekleştirenler de vardır.
Maddenin özelliklerini atom ve molekül düzeyinde inceleyen kimya bilimi, bu özelliklerin değişimindeki temel doğa yasalarını araştırır; elde ettiği verilerle yeni ürün ve üretim yöntemleri geliştirir.
Maddenin kuantum kuramı, ileri malzemeler, moleküler elektronik, kendi kendini düzenleyen moleküller, manyetik görüntüleme yöntemleri, süper iletkenler, egzotik moleküler yapılar, kaotik sistemler, lazerler, fotosentez ve yeni spektroskopik yöntemler, kimyanın öne çıkan araştırma alanlarıdır. Günümüz kimyasında atom ve moleküllerin özellikleri, mutlak sıfır derecesinden başlayıp güneşin ortasında oluşan çok yüksek sıcaklıklara uzanan bir aralıkta incelenebilmektedir. Yerin alt katmanlarında oluşan yüksek basınç ve uzay boşluğundaki düşük basınç gibi maddenin uç koşullarda gösterdiği davranışlar da kimyanın ilgi alanındadır.
Bölümde sürdürülen eğitim ve araştırma çalışmaları; yüzey kimyası, gerçekçi ve model katalizörler, katı hâl kimyası, yakıt pilleri, kendi kendini düzenleyen moleküller, nanokristaller, nanogözenekli malzemeler, sıvı kristaller, organokatalizörler, organik sentez ve tasarımı, polimer mekanokimyası, hidrojen depolama, enerji depolama, elektrokimya, empedans spektroskopisi, pil, polimer kimyası, süpramoleküler kimya, sensörler, moleküller arası enerji transfer süreçleri, sert kaplamalar ve malzemeler, ışık-molekül etkileşimlerinin kuantum modelleri ve iletken polimerler gibi alanlara yayılmaktadır.
Kimya Bölümü mezunları, günümüzün ve geleceğin teknolojilerinin biçimlenmesinde aktif roller almaktadır. Harvard, UC Berkeley, MIT, Princeton, Cornell, Northwestern, Chicago ve ETH Zurich, mezunların yüksek lisans ve doktora çalışmaları yaptıkları üniversiteler arasındadır.
Matematik, insan aklının yarattığı en eski ortak değerdir. Soruları ve buluşları insanlık tarihi boyunca kuşaktan kuşağa aktarılan bu bilim, tüm pozitif bilimlerin ve teknolojik gelişmelerin merkezindedir.
Matematik Bölümü’nün eğitim programı, öğrencileri matematiğin kuramsal ve uygulamalı alanlarında üstün bir altyapıyla lisansüstü programlara hazırlar. Öğrenciler, ilk yıldan başlayarak etkileşimli bir atmosferde öğrenim görürler; birlikte düşünmeyi öğrenir, karşılaştırmalı analizlerle matematiksel olgunluklarını geliştirirler. Cebir, analiz ve türevsel denklemler gibi saf ve uygulamalı matematiğin temel bilgileriyle tanışır, hesap teknikleri ve soyut düşünce yöntemleri aracılığıyla ileri matematiksel modeller üretecek düzeye erişirler. Son yılda ise kapsamlı bir bitirme projesi hazırlayarak araştırma dünyasına sağlam bir başlangıç yaparlar.
Matematik Bölümü’nün akademik kadrosu, yaptıkları araştırmalarla matematik biliminin gelişimine katkıda bulunan öğretim üyelerinden oluşur. Bu akademisyenlerin çalışmaları dinamik sistemler, cebirsel topoloji, diferansiyel ve cebirsel geometri, fonksiyonel analiz, gruplar kuramı, karmaşık analiz, sayılar teorisi, finans matematiği ve uygulamalı matematik etrafında yoğunlaşmaktadır.
British Columbia, Caltech, Cornell, MIT, Michigan, Minnesota, Northeastern, Ohio State, Princeton, Oxford, Southern California, Princeton, Purdue, Stanford, UC Berkeley, UCLA ve Virginia Tech, yüksek lisans ve doktora programlarında Bilkent Üniversitesi Matematik Bölümü mezunlarıyla çalışmayı seçen üniversitelerdendir.
Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Evrenin gizlerine ışık tutan moleküler biyoloji ve genetik bilimi, genlerin yapısını ve işlevlerini, canlıların evrimini ve biyolojik özelliklerini inceler. Canlıların oluşumunu programlayan genetik şifrelerin çözülmesi ve klonlama gibi heyecan verici çalışmaların yürütüldüğü bu bilim dalı, yeni araştırma alanlarıyla her geçen gün hızla gelişmektedir.
Bölümün ana hedefi, ülkemizin yetenekli gençlerini küresel düzeyde araştırmalar yapan bilim insanları olarak yetiştirmektir. Öğretim üyeleri tarafından yürütülen araştırmalar bilim çevrelerinde büyük ilgi uyandırmaktadır. Bu çalışmalar; temel ve uygulamalı kanser moleküler biyolojisi, bağışıklık bilimi, kalıtsal hastalıkların genetik temelleri, biyoenformatik, epigenetik, biyobelirteçlerin tanımlanması, işlevsel genomik, otoimmün ve otoenflamatuvar hastalıkların mekanizmaları, ilaç direnç mekanizmaları, kompleks ve metabolik hastalıklar gibi konulara yayılır.
Üst düzey laboratuvar olanakları ışığında öğrencilerin de rol aldığı bu çalışmalar, insan sağlığına katkı sağlayan alanlara da yayılmaktadır. Bu alanlara örnek olarak hastalıklarla ilişkili genlerin bulunması, kanserin genetik temelleri, genlerin ve proteinlerin yapısal ve işlevsel analizi, hücre ölümüne direnme ve hücre yaşlanmasının moleküler mekanizmaları gösterilebilir.
Bu bölümün mezunları, bilimin ileri noktalarında çalışan moleküler biyolog ve genetikçilerdir. Cold Spring Harbor Laboratuvarı, Max-Planck Enstitüsü ve Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuvarları ile Cambridge, Columbia, Harvard, Heidelberg, Johns Hopkins, MIT, Rockefeller, Oxford ve Zürih üniversiteleri, mezunların bilim yaşamlarını sürdürdüğü eğitim ve araştırma kurumlarına örnek gösterilebilir. Mezunlar, başta ilaç endüstrisi olmak üzere biyoteknoloji sektörünün sağlık ve endüstriyel üretim gibi farklı araştırma-geliştirme kollarının yanı sıra teknoloji ve ürün geliştirme gibi alanlarda da çalışabilmektedir.